Reklam Bütçesi Nasıl Belirlenir? 5 Adımda Başarılı Bir Medya Planlama Süreci
Doğru Bütçenin Önemi ve Hata Payını Ortadan Kaldırmak
Dijital pazarlamanın hızla evrildiği günümüzde, reklam bütçesi planlaması markaların sürdürülebilir büyümesinin temel taşlarından biridir. Birçok işletme, kampanyalarına başlarken bütçe dağılımını rastgele belirler ve sonuçta beklenen geri dönüşü alamaz. Oysa sistematik bir yaklaşımla oluşturulan medya planlama süreci hem maliyetleri optimize eder hem de her harcanan liranın ölçümlenebilir değer yaratmasını sağlar.
Doğru bütçe belirlemek, sadece rakamsal bir hesaplama değildir; markanın pazardaki konumunu, hedef kitlesinin davranışlarını ve rekabet ortamını derinlemesine analiz etmeyi gerektirir. Reklam bütçesi planlamasında yapılan hatalar, yalnızca finansal kayıplara yol açmaz; aynı zamanda marka itibarını zedeleyebilir ve pazara giriş fırsatlarını kaçırabilir.
İstatistikler gösteriyor ki, stratejik planlama yapan işletmeler yatırım getirilerini ortalama %30-40 oranında artırmaktadır. Bu başarının sırrı, bütçeyi doğru kanallara, doğru zamanda ve doğru hedef kitleye yönlendirmekte yatmaktadır. Geleneksel medya ile dijital platformların birlikte değerlendirildiği entegre bir yaklaşım, günümüzün çok kanallı tüketici davranışlarına cevap vermek için zorunlu hale gelmiştir.
Bu kapsamlı rehberde, reklam bütçesi belirleme sürecini beş temel adıma ayırarak, her aşamada dikkat edilmesi gereken kritik noktaları ele alacağız. Pazarlama hedeflerinin netleştirilmesinden, hedef kitle analizine; kanal seçiminden, performans ölçümüne kadar tüm süreci adım adım inceleyeceğiz.
Reklam Bütçesi Planlamanın Marka Başarısındaki Rolü
Markaların pazarda kalıcı bir yer edinmesi, tutarlı ve stratejik iletişim çabalarına bağlıdır. Reklam bütçesi planlaması, bu tutarlılığı sağlayan en önemli araçtır. Plansız yapılan harcamalar, markanın mesajının hedef kitleye ulaşmasını engellerken, iyi tasarlanmış bir bütçe dağılımı her temas noktasını değerli kılar.
Başarılı markalar, bütçelerini yalnızca mevcut satışları artırmak için değil, uzun vadeli marka değeri oluşturmak için de kullanır. Bu denge, farkındalık yaratan kampanyalarla dönüşüm odaklı aktivitelerin doğru oranlarla harmanlanmasını gerektirir. Örneğin, yeni bir pazara giren bir marka bütçesinin %60-70’ini bilinirlik kampanyalarına ayırabilirken, olgun pazarlardaki markalar bu oranı %30-40’a düşürerek dönüşüm odaklı çalışmalara ağırlık verebilir.
Bütçe planlaması aynı zamanda risk yönetimi anlamına da gelir. Tüm kaynakları tek bir kanala yatırmak yerine, çeşitlendirilmiş bir portföy oluşturmak, pazar dalgalanmalarına karşı dayanıklılık sağlar.
Geleneksel ve Dijital Medya Bütçelerinin Farklı Dinamikleri
Geleneksel medya kanalları (televizyon, radyo, basılı yayınlar) ile dijital platformlar arasında bütçeleme açısından önemli farklılıklar bulunmaktadır. Geleneksel medya genellikle daha yüksek başlangıç maliyetleri gerektirir ve kitle odaklı bir yaklaşım sunar. Buna karşılık dijital medya, daha esnek bütçe seçenekleri ve mikro-hedefleme imkanları sağlar.
Dijital kanalların en büyük avantajı, gerçek zamanlı optimizasyon yapabilme yeteneğidir. Bir kampanya devam ederken performans verileri anlık olarak izlenebilir ve bütçe dağılımı buna göre ayarlanabilir. Geleneksel medyada ise yayın satın alımları genellikle önceden sabittir ve esneklik sınırlıdır.
Ancak geleneksel medyanın marka otoritesi ve güvenilirlik açısından hala önemli avantajları vardır. Özellikle 40 yaş üstü hedef kitlelerde televizyon ve basılı medya, dijital kanallara göre daha yüksek erişim ve etki sağlayabilir. Modern medya planlama stratejileri, her iki dünyanın güçlü yönlerini birleştirerek, hedef kitleye en etkili şekilde ulaşmayı hedefler.
Başarıyı Getiren Temel Adım: Stratejik Hedefleri Belirlemek
1. Adım: Pazarlama Hedeflerinizi Netleştirin (Smart Hedefler)
Etkili bir reklam bütçesi planlamasının ilk adımı, ölçülebilir ve gerçekçi hedefler belirlemektir. SMART metodolojisi (Specific-Özel, Measurable-Ölçülebilir, Achievable-Ulaşılabilir, Relevant-İlgili, Time-bound-Zamana Bağlı), bu süreçte en yaygın kullanılan çerçevedir.
Belirsiz hedefler (“satışları artırmak” gibi) yerine, spesifik hedefler (“3 ay içinde e-ticaret sitesi satışlarını %25 artırmak”) belirlemek hem bütçe dağılımını kolaylaştırır hem de başarı ölçümünü netleştirir. Her hedef için ayrı bütçe kalemleri oluşturulmalı ve bu bütçelerin performansı düzenli olarak değerlendirilmelidir.
Marka Bilinirliği (Farkındalık) Hedefleri
Farkındalık kampanyaları, özellikle yeni ürün lansmanları veya pazara yeni giren markalar için kritik öneme sahiptir. Bu tür hedefler, genellikle erişim (reach), gösterim (impression) ve marka hatırlama oranları gibi metriklerle ölçülür.
Farkındalık odaklı kampanyalarda bütçe, geniş kitlelere ulaşabilen kanallara yönlendirilmelidir. Sosyal medya reklamları, video platformları, display reklamlar ve geleneksel medya bu amaç için sıklıkla tercih edilir. Ortalama olarak, toplam pazarlama bütçesinin %40-50’si farkındalık aktivitelerine ayrılabilir.
Satış/Dönüşüm Odaklı Hedefler
Dönüşüm hedefleri, doğrudan gelir yaratmaya odaklanır ve ROI (yatırım getirisi) hesaplamaları için temel oluşturur. Bu hedefler için bütçe, performansa dayalı kanallar olan arama motoru reklamları, alışveriş reklamları ve yeniden pazarlama kampanyalarına yoğunlaşmalıdır.
Dönüşüm kampanyalarında başarı, müşteri edinme maliyeti (CAC) ve yaşam boyu değer (LTV) dengesine bağlıdır. Sağlıklı bir model için LTV/CAC oranının en az 3:1 olması önerilir.
Müşteri Sadakati ve Tekrar Satın Alma Hedefleri
Mevcut müşterileri elde tutmak, yeni müşteri kazanmaktan genellikle 5-7 kat daha ekonomiktir. Sadakat programları, e-posta pazarlaması ve özel kampanyalar için ayrılan bütçe, uzun vadeli karlılığı doğrudan etkiler.
2. Adım: Hedef Kitlenizi ve Satın Alma Yolculuklarını Çıkarın
Demografik ve Davranışsal Analiz
Hedef kitle analizi, medya planlama sürecinin can damarıdır. Yaş, cinsiyet, gelir düzeyi gibi demografik veriler temel oluştururken, ilgi alanları, satın alma davranışları ve medya tüketim alışkanlıkları bütçe dağılımını şekillendirir.
Modern analitik araçlar, kitlenizi mikro segmentlere ayırmanıza ve her segment için özelleştirilmiş stratejiler geliştirmenize olanak tanır. Bu yaklaşım, bütçe verimliliğini önemli ölçüde artırır.
Hangi Platformda, Hangi Maliyetle Ulaşılacak?
Her platformun kendine özgü maliyet yapısı ve erişim özellikleri vardır. Facebook ve Instagram geniş kitle erişimi sunarken, LinkedIn B2B pazarlamada daha yüksek kaliteli ancak pahalı erişim sağlar. Google Ads, yüksek niyetli kullanıcılara ulaşmak için ideal olsa da rekabetli sektörlerde tıklama maliyetleri oldukça yüksek olabilir.
Platform seçimi yaparken, hedef kitlenizin aktif olduğu kanalları önceliklendirmeli ve her platformun güçlü yanlarını hedeflerinize göre değerlendirmelidir.
Reklam Bütçesi Belirleme Yöntemleri ve Hesaplama Modelleri
3. Adım: Bütçe Belirleme Yönteminizi Seçin
Reklam bütçesi belirleme süreci, markanın büyüklüğüne, sektörüne ve stratejik önceliklerine göre farklı yaklaşımlar gerektirir. İşletmeler genellikle üç ana yöntemden birini veya bunların kombinasyonunu kullanarak bütçelerini şekillendirirler. Her yöntemin kendine özgü avantajları ve sınırlılıkları bulunmaktadır.
Satış Yüzdesi Yöntemi: Geçmiş/Öngörülen Gelire Göre Bütçe
Bu yöntem, toplam satış gelirinin belirli bir yüzdesini pazarlama faaliyetlerine ayırmayı öngörür. Sektör standartlarına göre bu oran değişkenlik gösterir; perakende sektöründe %2-5 arasında seyrederken, teknoloji ve tüketici ürünleri sektörlerinde %10-15’e kadar çıkabilir.
Satış yüzdesi yönteminin en büyük avantajı basitliği ve öngörülebilirliğidir. Finans departmanları için kolay bütçe planlaması sağlar ve gelir artışıyla birlikte pazarlama yatırımları da organik olarak büyür. Ancak bu yöntemin kritik bir zayıflığı vardır: sebep-sonuç ilişkisini tersine çevirir. Gerçekte pazarlama harcamaları satışları etkilemesi gerekirken, bu modelde satışlar pazarlama bütçesini belirler.
Özellikle düşük satış dönemlerinde bütçe otomatik olarak azalır ve bu da toparlanmayı zorlaştırabilir. Dolayısıyla bu yöntem, istikrarlı büyüme gösteren olgun markaların tamamlayıcı bir hesaplama aracı olarak kullanması durumunda daha anlamlı sonuçlar verir.
Rekabet Odaklı Yöntem: Rakiplerin Harcamalarını Baz Alma (Avantajları/Dezavantajları)
Rekabet odaklı yöntem, sektördeki ana rakiplerin reklam bütçesi seviyelerini referans alarak kendi bütçeyi belirlemeyi içerir. Pazar araştırma şirketleri ve medya izleme platformları, rekabetçi harcama verilerine erişim sağlar.
Bu yaklaşımın temel avantajı, pazar normlarına uygun hareket etmek ve ses payını (share of voice) korumaktır. Eğer rakipler agresif kampanyalar yürütürken markanız sessiz kalırsa, müşteri kaybı kaçınılmazdır. Özellikle oligopolistik pazarlarda, rekabet paritesini korumak kritik öneme sahiptir.
Ancak rakiplerin harcamalarını kör bir şekilde taklit etmek tehlikelidir. Her markanın stratejik hedefleri, kaynak yapısı ve verimlilik düzeyleri farklıdır. Rakibinizin verimsiz harcama yapıyor olması, sizin de aynı hatayı tekrarlamanızı gerektirmez. Ayrıca, yeni pazara giren veya büyüme aşamasındaki markalar, yerleşik rakiplerden daha agresif bütçe stratejileri izlemek zorundadır.
En sağlıklı yaklaşım, rekabetçi verileri referans noktası olarak kullanmak ancak kendi stratejik hedeflerinize göre ayarlamalar yapmaktır. Pazar liderlerinin ses payının genellikle pazar paylarından %10-20 daha yüksek olduğu unutulmamalıdır.
Hedefe Dayalı Yöntem (En Etkilisi): Gerekli Yatırımı Geriye Doğru Hesaplama (Tersine Mühendislik)
Hedefe dayalı yöntem, modern pazarlamanın en stratejik ve etkili bütçeleme yaklaşımıdır. Bu modelde önce somut iş hedefleri belirlenir, ardından bu hedeflere ulaşmak için gereken yatırım geriye doğru hesaplanır.
Örnek bir hesaplama şöyle işler: Yıllık 10 milyon TL ek gelir hedefi olan bir e-ticaret markası için, ortalama sipariş değeri 500 TL ve dönüşüm oranı %2 ise, 20.000 yeni sipariş gerekir. Bu 20.000 siparişe ulaşmak için 1 milyon ziyaretçi çekilmesi gerekir. Eğer tıklama başına maliyet (CPC) 2 TL ise, gerekli reklam bütçesi 2 milyon TL olur.
Bu yöntem, pazarlama yatırımını maliyet kalemi olarak değil, ölçülebilir getiri sağlayan bir yatırım olarak konumlandırır. Her harcama kalemine net performans beklentileri atanır ve ROI hesaplamaları şeffaflaşır.
Tersine mühendislik yaklaşımının başarılı uygulanması için sağlam veri altyapısı şarttır. Müşteri edinme maliyeti (CAC), dönüşüm hunisi metrikleri ve yaşam boyu değer (LTV) hesaplamaları düzenli olarak güncellenmeli ve optimize edilmelidir. İlk kampanyalarda tahmin hatası olabileceği için %15-20 esneklik payı bırakılması önerilir.
4. Adım: Kanallar Arası Bütçe Dağılımını Planlayın (Medya Karması)
Performans Kanalları (Google Ads, Meta) vs. Farkındalık Kanalları (TV, Outdoor)
Medya planlama sürecinin en kritik aşamalarından biri, bütçeyi doğru kanallara optimal oranlarda dağıtmaktır. Performans kanalları ile farkındalık kanalları arasındaki dengeyi kurmak hem kısa vadeli satışlar hem de uzun vadeli marka değeri için hayati önem taşır.
Performans kanalları (Google Ads, Meta reklamları, programatik display) doğrudan ölçülebilir sonuçlar sunar. Her tıklama, her dönüşüm izlenebilir ve optimize edilebilir. Bu kanallar, satın almaya hazır kitlelere ulaşmak ve hızlı geri dönüş sağlamak için idealdir. Tipik olarak toplam dijital bütçenin %50-60’ı bu kanallara ayrılır.
Farkındalık kanalları (televizyon, açık hava reklamları, radyo, sponsorluklar) ise geniş kitle erişimi sağlar ve marka itibarı oluşturur. Bu kanalların etkisi dolaylıdır ve genellikle zaman içinde organik arama trafiği, marka aramaları ve satış noktası performansında artış olarak kendini gösterir.
Modern pazarlama araştırmaları, en başarılı stratejilerin %60-40 veya %70-30 oranında performans ve farkındalık kanallarını birleştirdiğini göstermektedir. Sadece performans kanallarına odaklanan markalar, kısa vadede verimli görünse de uzun vadede müşteri edinme maliyetlerinin sürekli arttığını görürler.
Kanal seçiminde hedef kitle davranışları belirleyicidir. Genç, dijital-native kitlelerde bütçenin büyük kısmı dijital kanallara ayrılırken, geniş yaş aralığını hedefleyen FMCG markaları için televizyon reklamları hala vazgeçilmez bir farkındalık aracıdır.
Test ve Öğrenme Bütçesi Ayırmak: Esnekliğin Önemi
Dinamik pazar koşullarında, toplam reklam bütçesinin %10-15’ini deneysel kampanyalara ayırmak stratejik bir gerekliliktir. Test ve öğrenme bütçesi, yeni kanalları, formatları ve mesajları risk minimize ederek deneme imkânı sağlar.
Bu bütçe ile yeni ortaya çıkan platformlar (TikTok, podcast reklamları, influencer iş birlikleri) test edilebilir, farklı hedef kitle segmentlerine ulaşmanın yolları araştırılabilir. Başarılı olan testler ana bütçeye entegre edilirken, başarısız olanlardan elde edilen öğrenmeler gelecek stratejileri şekillendirir.
Test kampanyalarının en az 2-4 hafta sürmesi ve istatistiksel olarak anlamlı veri toplamak için yeterli bütçe alması gerekir. Çok küçük test bütçeleri yanıltıcı sonuçlar üretebilir. Örneğin, 1000 TL’lik bir Facebook test kampanyası yeterli veri sağlamayabilir; minimum 5000-10000 TL aralığında testler daha güvenilir sonuçlar verir.
Prodüksiyon ve Ajans Hizmet Maliyetlerini Bütçeye Dahil Etmek
Birçok marka, reklam bütçesi planlarken sadece medya satın alma maliyetlerini hesaplar ve bu büyük bir hatadır. Kapsamlı bir bütçe, üç ana maliyet kategorisini içermelidir: medya (reklam yayını), prodüksiyon (içerik üretimi) ve hizmet (ajans/danışmanlık).
Medya maliyetleri toplam bütçenin %60-70’ini oluştururken, prodüksiyon %15-20’sini, ajans hizmetleri ise %10-15’ini oluşturmalıdır. Yüksek kaliteli görsel içerik, video prodüksiyonu ve profesyonel copywriting, kampanya başarısını doğrudan etkiler. Düşük kaliteli kreatiflere yüksek medya bütçesi harcamak, kaynakların israfıdır.
Prodüksiyon maliyetleri kampanya türüne göre değişir. Basit sosyal medya görselleri için 500-2000 TL aralığında maliyetler söz konusuyken, profesyonel video çekimleri 20000-100000 TL arasında değişebilir. Ajans hizmetlerinde ise retainer (aylık sabit ücret) veya performansa dayalı modeller yaygındır.
Bütçeleme aşamasında bu üç bileşen arasındaki dengeyi kurmak, hem yaratıcı mükemmellik hem de verimli medya dağılımı için kritiktir. Özellikle sınırlı bütçeli markaların, gereksiz prodüksiyon masraflarından kaçınarak medya yatırımlarını maksimize etmeleri önerilir.
Bütçe Yönetimi ve Sürekli Optimizasyon
5. Adım: Performansı Ölçün ve Bütçeyi Optimize Edin
Reklam bütçesi yönetimi statik bir süreç değildir; sürekli izleme, analiz ve optimizasyon gerektiren dinamik bir döngüdür. Kampanyaları başlattıktan sonra performans verilerini sistematik olarak takip etmek, bütçe verimliliğini maksimize etmenin anahtarıdır.
Hangi Metrikler Takip Edilmeli? (ROI, ROAS, CPA)
Doğru metrikleri izlemek, başarılı medya planlama için kritik öneme sahiptir. Her kampanya türü ve hedef için farklı performans göstergeleri (KPI’lar) belirlenmelidir.
ROI (Return on Investment – Yatırım Getirisi), pazarlama harcamalarının genel karlılığını ölçer. Formül basittir: ((Gelir – Maliyet) / Maliyet) x 100. Örneğin, 100.000 TL’lik bir kampanya 350.000 TL gelir ürettiyse, ROI %250’dir. Sağlıklı bir pazarlama operasyonu için minimum %150-200 ROI hedeflenmeli, ancak sektör ve ürün marjlarına göre bu değer değişkenlik gösterir.
ROAS (Return on Ad Spend – Reklam Harcaması Getirisi), doğrudan reklam harcamalarına odaklanır ve e-ticaret işletmeleri için en önemli metriklerden biridir. ROAS, her 1 TL reklam harcamasının kaç TL gelir getirdiğini gösterir. Formülü: Reklam Geliri / Reklam Harcaması. Örneğin, 4:1 ROAS, her 1 TL’nin 4 TL gelir ürettiği anlamına gelir. Minimum kabul edilebilir ROAS, ürün marjına bağlıdır; yüksek marjlı ürünlerde 2:1 kabul edilebilirken, düşük marjlı sektörlerde 6:1 veya daha yüksek hedeflenmelidir.
CPA (Cost Per Acquisition – Müşteri Edinme Maliyeti), her yeni müşteri kazanmanın maliyetini gösterir. Bu metrik, bütçe planlaması için temel oluşturur çünkü hedef CPA’yı bilerek gereken toplam yatırımı hesaplayabilirsiniz. CPA’nın müşteri yaşam boyu değerinden (LTV) önemli ölçüde düşük olması gerekir; ideal oran LTV/CPA 3:1 veya daha yüksektir.
Bunların yanında CTR (tıklama oranı), dönüşüm oranı, gösterim başına maliyet (CPM) ve etkileşim metrikleri de kanal bazlı optimizasyonlar için değerlidir. Her metriğin sektör benchmarkları ile karşılaştırılması, performansın gerçek resmini ortaya koyar.
Başarılı Kanallara Bütçe Aktarma (Scale Up) Stratejileri
Performans verileri hangi kanalların başarılı olduğunu gösterdiğinde, bütçe ölçeklendirme stratejisi dikkatli planlanmalıdır. Ani ve aşırı bütçe artışları, algoritmaların dengesini bozabilir ve verimliliği düşürebilir.
Ölçeklendirmede en etkili yaklaşım kademeli artıştır. Haftalık %20-30 bütçe artışları, algoritmaların adaptasyonu için yeterli zaman tanır. Örneğin, 10.000 TL haftalık bütçeli başarılı bir Google Ads kampanyasını doğrudan 30.000 TL’ye çıkarmak yerine, iki hafta boyunca 12.000 TL, 15.000 TL şeklinde artırmak daha sürdürülebilir sonuçlar verir.
Ölçeklendirme sırasında hedef kitle genişletmeleri de yapılabilir. Lookalike (benzer) kitleler, ilgi alanı hedeflemeleri ve coğrafi genişlemeler, yeni müşteri segmentlerine ulaşmayı sağlar. Ancak her yeni segment dikkatle test edilmeli ve performansı kanıtlanmadan büyük bütçeler ayrılmamalıdır.
Önemli bir uyarı: Başarılı kanalları ölçeklendirirken pazar doygunluğu noktasını göz önünde bulundurun. Her kanalın ve hedef kitlenin bir erişim sınırı vardır. Belirli bir noktadan sonra bütçe artışları marjinal getiri azalmasına (diminishing returns) yol açar.
A/B Testleri ile En Yüksek Verimi Yakalamak
A/B testleri, reklam bütçesi verimliliğini artırmanın en bilimsel yöntemidir. Reklam metinleri, görseller, hedef kitleler, açılış sayfaları ve teklif stratejileri sistematik olarak test edilerek en yüksek performans yakalayabilen kombinasyonlar belirlenir.
Etkili A/B testleri için tek bir değişken üzerinde odaklanılmalıdır. Aynı anda hem görseli hem metni hem de hedef kitleyi değiştirirseniz, hangi faktörün performansı etkilediğini belirleyemezsiniz. Her test istatistiksel anlamlılığa ulaşana kadar devam etmelidir; genellikle minimum 100 dönüşüm veya 1000 tıklama gerekir.
Meta platformlarında kampanya düzeyinde bütçe optimizasyonu (CBO), otomatik olarak en iyi performans gösteren reklam setlerine daha fazla bütçe aktarır. Google Ads’te akıllı teklif stratejileri benzer optimizasyonları makine öğrenimi ile gerçekleştirir. Bu otomasyonlar, manuel yönetimden çok daha hızlı ve verimli sonuçlar üretebilir.
Testlerin düzenli aralıklarla tekrarlanması önemlidir çünkü pazar koşulları, rekabet yoğunluğu ve kullanıcı davranışları sürekli değişir. Üç ay önce başarılı olan bir reklam kreatiifi bugün düşük performans gösterebilir.
Sonuç ve Medya Vadisi’nin Rolü
Başarılı Bir Medya Planı İçin Profesyonel Destek Neden Gerekli?
Kapsamlı bir reklam bütçesi yönetimi, teknik bilgi, deneyim ve sürekli güncel kalmayı gerektiren karmaşık bir süreçtir. Platform algoritmaları sürekli değişir, yeni rekabet stratejileri ortaya çıkar ve tüketici davranışları evrilir. Bu dinamik ortamda profesyonel bir ajansın desteği hem zaman tasarrufu hem de bütçe verimliliği açısından kritik değer sağlar.
Deneyimli medya planlama uzmanları, sektörel benchmarkları bilir, hangi stratejilerin hangi koşullarda işe yaradığını deneyimlemiştir ve potansiyel hataları öngörerek önleyebilir. Bir işletmenin kendi başına yaptığı deneme-yanılma sürecinde kaybedebileceği on binlerce lira bütçe, profesyonel destek ile optimize edilmiş kampanyalara dönüştürülebilir.
Ayrıca, ajansların premium araçlara ve platformlara erişimi, daha derinlemesine analizler ve rekabetçi istihbarat sağlar. Programatik medya alımı, ileri düzey hedefleme teknolojileri ve çoklu platform entegrasyonları, profesyonel ekiplerin sunduğu katma değerlerdir.
Bursa’da Reklam Bütçenizi En Verimli Kullanan Ajans Olarak Medya Vadisi
Medya Vadisi, Bursa’nın önde gelen dijital pazarlama ajansı olarak, müşterilerine reklam bütçesi optimizasyonunda kanıtlanmış başarılar sunmaktadır. Yerel pazar dinamiklerini derinlemesine anlayan deneyimli ekibimiz, her sektörden işletmeye özel stratejiler geliştirir.
Veri odaklı yaklaşımımız, her kampanyayı detaylı analizlerle destekler ve sürekli optimizasyon döngüsü ile bütçe verimliliğini maksimize eder. Şeffaf raporlama sistemimizle müşterilerimiz, her harcanan liranın nerelere gittiğini ve hangi sonuçları ürettiğini net olarak görebilir.
Medya Vadisi olarak, sadece reklam yayınlamakla kalmıyor, markanızın büyüme hedeflerine ulaşması için stratejik ortağınız oluyoruz. Bursa ve çevresindeki işletmelerin dijital pazarlama başarısına katkı sağlamak, misyonumuzun merkezinde yer alıyor. Bütçenizi en verimli şekilde kullanarak, ölçülebilir sonuçlar elde etmek için bizimle iletişime geçin.

2. Adım: Hedef Kitlenizi ve Satın Alma Yolculuklarını Çıkarın
4. Adım: Kanallar Arası Bütçe Dağılımını Planlayın (Medya Karması)